BELİRSİZLİK

Mehmet Kilinc
4 min readJun 12, 2024

--

Aslında büyük belirsizlik içinde yaşıyor insan, hayatın ne zaman sona ereceğini bilmeden…

Konumuz olan “belirsizlik” kelimesinin, Türkçe ve diğer dillerden Türkçeye girmiş kelimelerin kullanımları üzerinde durmak, zihinde oluşturduğu anlamları düşünmeye yardımcı olacaktır.

“Belirsizlik” kelimesi yerine kullanılan veya yakın anlam içeren kelimeler de şöyle sıralanabilir.

Arapça kökenli kelimeler olan muallak “askıda olan, belirsiz”, müphem “anlaşılmaz, belirsiz, anlayıştan yoksun”, Müşkül de “belirsiz, zor, zahmetli”, anlamlarına gelir.

Yine Arapça kökenli muğlak, şüphe, iltibas, işkil, lalettayin, şekk gibi sözcükler belirsizlik anlamını da içerirler, belirsizlik anlamı taşıyan bu kelimeler, kesinliğin olmaması durumunu ifade eder.

Hayatta her şeyi kontrol edebileceğimizi sanırız. Dünya adeta bizim etrafımızda dönmektedir. Her şey bizim irademize bağlı bizim çabamızla değişir sanırız.

Bir gün, aslında hiçbir şeyi kontrol edemediğimizi anladığımız o büyük olay/felaket/kayıp başımıza geldiğinde, ne yapacağımızı bilemez hale gelir şaşkınlık içinde kıvranırız.

Yaşadığımız evrende her şey birbiri ile ilişkilidir. Sosyal, ekonomik veya meteorolojik olayları açıklamakta kullanılan “kelebek etkisi” teorisi belirsizlikle yakından ilişkilidir.

Başımıza gelen küçük ve büyük olaylar başka sistemlerde meydana gelen değişimlerin sonucudur. Bu nedenle her zaman belirsizliğe açık ve hazır olmak gerektir.

Her sabah kalkışımızda acaba bu gün güneş doğacak mı diye endişelenmeyiz, o zaten doğacaktır. Akşam olup güvenli evimizde istirahate çekileceğimizden eminizdir.

Bir gün/gece gelir büyük bir deprem olur güven içinde oturduğunuz eviniz başınıza yıkılır yağmurdan, soğuktan sizi koruyamaz. Enkaz altında o gün güneş üzerinize doğmaz, ömrünüz varsa belki ilk gün belki birkaç gün sonra kurtarılırsınız güneşi gördüğünüze şükredersiniz. Bundan sonra yeni şartlar ortaya çıkmıştır. Önceden bir hazırlığınız yoksa (hazırlığı olan kimseyi tanımadım) ne yapacağınızı bilemez halde belirsizliklerle mücadele etmeye başlarsınız. Günler, aylar, yıllar geçer de bir türlü yarınınızı planlayamazsınız. İnsanı yaşarken öldüren korkunç sarmaldır belirsizlik.

Halbuki akşam yatarken günlük, haftalık, aylık hatta yıllık rutinleriniz vardı. Ne yapacağınızı biliyordunuz. Çoğu zaman bu rutinlerden sıkılıp değişiklik istiyordunuz. Şimdi uzun zaman geçti hiçbir şey o gecenin öncesi gibi olmadı. Sıkıldığınız işinizi, evinizi mahallenizi, komşularınızı iş arkadaşlarınızı özlüyorsunuz.

Belirsizlik, hayatın kaçınılmaz bir parçasıdır ve çeşitli alanlarda karşımıza çıkar; bireysel hayatımızda, iş dünyasında, ekonomide, bilimde ve daha birçok alanda.

Benim bu yazıda vurgulamak istediğim travmatik belirsizlik olarak ifade edebileceğimiz durumdur. Travmatik belirsizlik, bireylerin travmatik olaylar sırasında veya sonrasında yaşadığı yoğun belirsizlik duygusunu ifade eder. Bu durum, travmanın doğası gereği ani ve beklenmedik ortaya çıktığı için ve bireylerin kendilerini güvende hissetme ve geleceği öngörebilme yeteneklerini ciddi şekilde sarsar. Bu, bireyin travmanın etkilerini tam olarak anlayamaması, gelecekte neler olacağını tahmin edememesi ve bu belirsizliğin getirdiği stresle başa çıkamaması durumudur travmatik belirsizlik.

Travmalar genellikle ani ve beklenmedik olaylar sonucu meydana gelir. Depremler, kazalar, saldırılar veya ani kayıplar gibi olaylar, bireylerin yaşamlarını aniden ve öngörülemez bir şekilde değiştirir.

Travma, bireylerin kontrol duygusunu kaybetmelerine neden olur. Bu, hem olay sırasında hem de sonrasında yaşanan belirsizliği artırır.

Travmatik olaylar, bireylerin kendilerini ve çevrelerini güvende hissetme duygusunu sarsar. Bu, gelecekte neler olabileceğine dair sürekli bir endişe ve belirsizlik yaratır.

Travma sonrası ortaya çıkan stres bozukluğunda bireyler, genellikle geçmişte yaşanan travmayı tekrar tekrar yaşarlar ve gelecekle ilgili kaygılarla boğuşurlar. Bu, sürekli bir belirsizlik ve güvensizlik duygusu yaratır.

Son zamanların moda kavramı Konfor Alanında kalmak belirsizlikten kurtulmayı sağlar mı? Konfor alanında kalabilmek için tüm değişkenleri kontrol altında tutma zorunluluğu ortaya çıkar. Bu mümkün değildir, bir an gelir esen rüzgar sizi savurur.

Konfor alanı, bireyin kendini güvende, rahat ve stres altında hissetmediği, tanıdık ve alışkın olduğu bir yaşam alanıdır. Bu alan, kişinin rutinleri, alışkanlıkları ve bildiği şeylerden oluşur. Konfor alanında kalmak, genellikle stres ve kaygıyı azaltır, ancak aynı zamanda kişisel gelişim ve öğrenme fırsatlarını da sınırlayabilir.

Bunun aksine belirsizlik, gelecekte ne olacağını kesin olarak bilememe durumudur. Yeni durumlar, değişiklikler ve bilinmeyenler belirsizliği artırır. Belirsizlik, hem korku hem de heyecan yaratabilir; bu bireyin belirsizlikle nasıl başa çıktığına bağlıdır.

Öngörülemezlik, belirsizlik ve kaos halleri, aslında zihinsel potansiyelimizi en üst düzeyde tetikleyen koşulları da içerir.

Belirsizlik, aynı zamanda yenilik ve yaratıcılık için bir fırsat olabilir. Yeni fikirler, genellikle belirsiz durumlar karşısında ortaya çıkar. Belirsizlik, düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirebilir.

Belirsizlik ve konfor alanı arasındaki ilişki, bireylerin yaşamlarını nasıl yönettiklerini, risk almaya ve değişime nasıl yaklaştıklarını belirler. Konfor alanı, güvenlik ve rahatlık sağlarken, belirsizlik bireyleri büyüme, öğrenme ve gelişim fırsatlarıyla karşı karşıya bırakır. Belirsizlikle başa çıkmak, kişisel gelişimi teşvik eder ve bireylerin esnekliklerini artırır. Bu nedenle, bireylerin zaman zaman konfor alanlarının dışına çıkmaları, yeni deneyimlerle yüzleşmeleri ve belirsizlikle başa çıkmayı öğrenmeleri, genel yaşam kalitelerini ve başarılarını artırabilir.

Travmatik belirsizlik durumlarında hızlı toparlanma, sağlıklı karar alma süreçleri ile yeni şartları fırsata çevirme imkanı sunabilir. Travmatik bir olayın hemen ardından yaşananları kabul etmek, ilk adımdır. Yaşananları inkar etmek veya göz ardı etmek yerine, duygularımızı tanımak ve kabullenmek önemlidir. En büyük engel donup kalmaktır.

Donup kalmamak için, öngörülemez ve karmaşık durumların unuttuğumuz tabiatını tekrar hatırlamak ve bu duruma olabildiğince hazır olmamız gerekir. Zihnimiz öngöremediği belirsizlik durumları ile karşılaştığında, eğer hazırlıklı ise, daha önce hiç fark etmediği nice çözüm yollarını ve yenilikleri rahatlıkla keşfedebilir hale gelir.

İnsanın doğası belirsizliklerle baş edebilecek şekilde tasarlanmış güçlü bir yapıya sahiptir

Aslında büyük belirsizlik içinde yaşıyor insan, hayatın ne zaman sona ereceğini bilmeden…

MEHMET KILINÇ

--

--

Mehmet Kilinc

Öğretim Üyesi, Ziraat Fakültesi, Faculty of Agriculture, İnsan, Kendini Bilme, İyilik, İyi İnsanOlma!, Anlam Araryışı