Kurban Adamak, Kurban Kesmek,

Mehmet Kilinc
3 min readMay 18, 2024

--

Kurban Etmek, Kurban Olmak Veya HİÇ

Kurban olmak ise hiçbir şeyi aracı etmeden kendini vermektir. Verecek hiçbir şeyi olmayan kendini / kendinden verir. Vermek ancak böyle olur. Zaten sahip olduğu sandığı şey asıl sahibine aittir.

Her kurban bayramı arifesinde bazı kurumların, kişilerin kurban bağışı duyurularını işitince aynı konuyu tekrar tekrar yazma ihtiyacı hissediyorum.

Meşhur bank nöbeti hikayesini hatırlatıyor kurban bağışı kampanyaları:

Bir askeri bölükte banklardan birisi yağlı boya ile boyanır ve askerlerin yanlışlıkla oturup giysilerinin boya olmaması için bank başında bir askerin nöbet tutması için nöbet listesine “bank nöbeti” eklenir. Banktaki boya kurur, komutanın başka yere tayini çıkar ancak yıllar boyunca bank nöbeti yazılmaya devam edilir. Yıllarca kimse “bank nöbetini” sorgulamaz nöbet tutulmaya devam edilir. Günün birinde bölüğe yeni katılan bir komutan bu durumu fark edip işin aslını anlayıncaya kadar “bank nöbeti” devam eder.

Kurban da böyle bir hale dönüştü, yıllar boyu adı kaldı hikmeti unutuldu. Son çeyrek yüz yılda ise geliştirilen bağış sistemi ile iyice anlamından uzaklaştırıldı.

Geçmiş yıllarda bu konuda, “Bayram, Kurban ve Öncelikler”, “Kurban! Sizin İçin Ne İfade Ediyor?”, “Kabil Habil’i Neden Öldürdü” başlıklı yazılar yazmış kurban! konusunu anlamaya çalışmıştım.

Aynı konuda tekrara düşmeden günlük hayatımızda kullandığımız Kurban Adamak, Kurban Bağışlamak, Kurban Kesmek, Kurban Etmek, Kurban Olmak ya da hiç…. Üzerinde akla gelen düşünceleri paylaşmak istedim.

Bu kavramları kendi anlayışınıza göre bir cümlede kullanarak anlam farklılıklarını fark edebilirsiniz.

Bu kavramlar; sırasıyla kurban adamak, kurban bağışlamak, kurban kesmek bir şeyi (hayvanı) bir şekilde vermeyi / kesmeyi akla getirir. Verilen / kesilen kurban, kurban edenin lütfen yaptığı bir fiili çağrıştırıyor. Kurban bağışlamak işin en basite indirgenmiş en ucuza getirilmiş hali. Verdiği kurban veren için ne gibi bir değişime yol açmıştır, nasıl bir etkisi olmuştur, kurbanın değeri sonucundan ölçülebilir. Her ritüelin/uygulamanın/ibadetin bir anlamı bir hikmeti vardır. Yapılan hiç bir ritüelin/uygulamanın/ibadetin adanana bir faydası yoktur olamaz fayda yapanadır.

İşin hikmeti unutulunca sonucunda hiç bir değişim ortaya çıkmaz.

Kurban etmek bu üç kavramdan kurban olmaya bir geçişi hatırlatıyor bana. Kurban ederken insan sadece bir hayvanı kesmeyebilir, en değerli olan neyse ondan veriyordur. Zaten kadim kurban bilgisi de en değerli “ŞEY” ini vermek üzerine değil midir?

Kurban olmak ise hiçbir şeyi aracı etmeden kendini vermektir. Verecek hiçbir şeyi olmayan kendini / kendinden verir. Vermek ancak böyle olur. Zaten sahip olduğu sandığı şey asıl sahibine aittir.

Kurban olmak aslında “HİÇ” olmaktır. Hiç olmak nedir?

HİÇ;

Hiçbir isteğin kalmadığında, hiçbir beklentin kalmadığında, ödül veya ceza kaygın kalmadığında, bu hale “HİÇ” denilebilir.

Hiçlik felsefi bir akım değildir.

Hiçlik boşluk veya yokluk değildir.

Bir doluluk ve tatmin duygusudur hiç olmak.

Daha genel bir anlamda, “hiçlik” terimi, bireyin maddi dünyevi arzulardan ve beklentilerden arınmış bir halini ifade eder.

Kişi ego ve maddi hedeflerden arınır, derin bir içsel huzura, anlam arayışına veya ruhsal bir deneyime yönelir.

Hiç olma arzusu, kişinin iç huzuru ve mutluluğa ulaşmak için arzulardan ve beklentilerden arınma sürecine işaret eder.

Hiç olmak için zorlu zihinsel ve ruhsal çaba gerekir.

Ödül veya ceza gibi hiçbir kaygı olmadan, varlığın saf halini idrak etmektir hiç olmak.

Kişi, benliğin sınırlarını aşarak evrenle bir bütünlük içinde olduğunu anlar.

Her talip Hiç’e ulaşmak için farklı yollar izleyebilir her kişi fıtratınca. Kimi meditasyon, kimi yoga, kimi zikir yapar, kimi düşünür yol farklı olsa da niyet aynıdır akıbet de.

İşin sonuna ulaşılan hale fenafillah der dışardan bakan.

FENA haline ulaşan talip;

Tam bir huzura kavuşur

Geçmiş kaygılarından, gelecek endişelerinden kurtulur AN’ı idrak eder

Tam bir uyum içindedir, O’nunla görür, O’nunla işitir, O’nunla konuşur… dileği O’nun dileğidir.

İşte kurban insana verecek hiçbir şeyi olmadığının farkına varma sürecidir.

Dileyen kurban bağışlasın, dileyen kurban kessin, dileyen kurban etsin dileyen kurban olsun herkesin kendi kabiliyetince….

Mehmet KILINÇ

--

--

Mehmet Kilinc

Öğretim Üyesi, Ziraat Fakültesi, Faculty of Agriculture, İnsan, Kendini Bilme, İyilik, İyi İnsanOlma!, Anlam Araryışı